04.09.2025

İlçe Müftüsü Sayın Faruk KARTAL'ın 2025 Mevlidi Nebi Haftası İle Camiler ve Din Görevlileri Haftası Mesajı(Makale)

Peygamberimiz ve Aile Ahlakı

Bu yıl, Sevgili Peygamberimiz Hz. Muhammed’in (s.a.v.) dünyaya gelişlerinin 1500. yılını idrak etmenin heyecanını yaşıyoruz. Başkanlığımız, böylesine müstesna gün ve haftalarda, hem Müslümanlar hem de tüm insanlık için önem taşıyan konuları gündeme getirerek toplumsal bilinç ve hassasiyet oluşturmayı hedeflemektedir. Bu çerçevede, 2025 yılı Mevlid-i Nebi Haftası’nın teması “Peygamberimiz ve Aile Ahlakı” olarak belirlenmiştir. Bizler de yazımızda bu önemli konuyu ele almaya çalışacağız.

Aile, toplumun en temel yapı taşıdır. Sağlıklı bireyler, huzurlu ve dengeli aile ortamlarında yetişir. Bu nedenle İslam dini, aile hayatına büyük önem vermiş; Kur’an-ı Kerim ve hadislerde aile içi ilişkilerin sevgi, saygı ve adalet temelleri üzerine kurulması gerektiği vurgulanmıştır. Bu konuda en güzel örnek ise hiç şüphesiz Hz. Muhammed’in (s.a.s.) aile hayatıdır.

Peygamber Efendimiz (s.a.s.), eşlerine karşı daima sevgi, anlayış ve merhametle yaklaşmıştır. Onlarla istişare etmiş, fikirlerine değer vermiştir. Hatta Hudeybiye Antlaşması gibi önemli karar aşamalarında eşi Ümmü Seleme’nin görüşünü dikkate alarak hareket etmiştir. Bu yönüyle, aile içi karşılıklı istişarenin ve saygının önemini bizzat hayatıyla göstermiştir.

Hz. Peygamber, ev işlerinde de ailesine yardımcı olmuş, kibir ve otorite yerine paylaşımı ve dayanışmayı esas almıştır. Eşi Hz. Âişe’nin ifadesiyle “evinde ailesine hizmet eden bir insandı.” (Buhârî, Menâkıb, 23) Bu tavrı, erkeklerin aile içerisinde sadece sorumlulukları paylaşması değil, aynı zamanda sevgiyle katkı sunması gerektiğini ortaya koyar. Efendimiz, “Sizin en hayırlınız, ailesine karşı en iyi olanınızdır. Ben de aileme karşı en iyi olanınızım.” (Tirmizî, Menâkıb, 63) buyurarak aile içindeki davranışların imanın olgunluğunu gösterdiğini ifade etmiştir.

Çocuklara karşı da son derece şefkatli olan Efendimiz, onları önemser, sever, oyunlarına katılırdı. Torunları Hz. Hasan ve Hz. Hüseyin’i omzuna alır, namazda dahi onların hatırını gözetirdi. Bu haliyle hem çocuklara değer veren bir baba ve dede olmuş hem de onlara ahlâkî bir miras bırakmıştır. Çocuk terbiyesinde incelik ve merhameti esas alan Efendimiz, Enes b. Mâlik’e, “Yavrucuğum, evine girdiğinde selâm ver; bu hem senin hem de ailen için bereket olur.” (Tirmizî, İsti’zân, 43) diyerek aile içi iletişimde sevgi ve selamın önemini vurgulamıştır.

Bunun yanında Peygamber Efendimiz (s.a.s.), toplumun en hassas kesimleri olan yetimlere, yaşlılara ve gençlere de özel bir önem vermiştir. Kur’an-ı Kerim’de defalarca yetimlerin haklarının korunması emredilmiş, onların mallarının ve gönüllerinin incitilmemesi istenmiştir. Sevgili Peygamberimiz, yetimlerin başını okşayarak onların kalplerini teselli etmiş, “Yetimi gözeten kimse ile ben cennette şöyle yan yanayız.” buyurarak (Buhârî, Edeb, 24) ümmetine bu konuda yol göstermiştir.

Yaşlılara karşı da merhameti ve hürmeti esas almış, onların tecrübelerine değer vermiştir. “Küçüğümüze merhamet etmeyen, büyüğümüze saygı göstermeyen bizden değildir.” (Tirmizî, Birr, 15) hadis-i şerifiyle, toplumun kuşaklar arası dayanışma içinde olması gerektiğini vurgulamıştır.

Gençlere ise güven duymuş, onlara sorumluluk vermiştir. Henüz 18 yaşında olan Usâme b. Zeyd’i ordu komutanı tayin etmesi, gençlere olan inancını ve onları hayata hazırlamadaki vizyonunu ortaya koyar. Peygamberimizin gençlerle kurduğu bu güçlü bağ, onların İslam davasında öncü şahsiyetler olmasına vesile olmuştur.


 

Özetle, Peygamber Efendimiz (s.a.s.), aile hayatında merhameti, adaleti, sabrı ve sevgiyi merkeze alarak hem eş, hem baba, hem de ümmetin bütün fertlerine karşı örnek olmuştur. O’nun hayatından alınacak derslerle günümüz aile yapıları daha huzurlu, daha sağlam temeller üzerine inşa edilebilir. Bugün de huzurlu bir toplumun inşası, Peygamber Efendimizin (s.a.v.) aile hayatındaki ahlâkını örnek almakla mümkündür. Aile fertlerine sevgi, merhamet ve adaletle yaklaşmak, olgun bir imanın göstergesidir. Bu ahlakın benimsendiği toplumlarda güven duygusu güçlenecek, huzur hâkim olacak ve gelecek nesiller sağlam bir zeminde yetişecektir. Unutulmamalıdır ki, Peygamberimizin (s.a.s.) örnekliği sadece ibadetlerde değil, ahlâkta, aile hayatında, yaşlılara hürmette, yetimlere sahip çıkmada ve gençlere yol göstermede de rehberimizdir. Doğumunun 1500. Yılında Salât ü selâm, tahiyyât ü ikrâm, her türlü ihtirâm O’na, O’nun âl ü ashâb ü etbâ’ına yâ Rabbi

 

Faruk KARTAL

İlçe Müftüsü