04.12.2018

Halil KEMAL 19.06.1926-21.09.1929

22 Şubat 1882’de Gediz’in Cami-i Kebir Mahallesinde doğdu. Babası 1860’lı yılların sonunda Gediz’e yerleşen Burdurlu Müderris Çolak Kadızade Hacı Raşit Efendi’dir. İlköğrenimini Gediz Sems-i Maarif Mektebinde tamamladıktan sonra Karamüftü Medresesine devam etmiştir. Bu medrese müderrislerinden Hacı Hüseyin Efendi’den 22 Ağustos 1910’da icazetnamesini almıştır. Öğrenimi sonrasında babasının da müderrislik yaptığı Karakadı Medresesinde Müderris olarak göreve başlamıştır. Bu arada Milli Eğitimce çeşitli tarihlerde açılan öğretmenlik sınavlarında başarılı olmuştur. Karakadı Medresesinde görevini sürdürürken, Gediz Müftüsü olarak atanmıştır.

O günderde Gediz, Yunan işgali altındaydı. İşgalciler, Gediz Müdafaa-i HukukCemiyeti bünyesinde toplanarak işgale direnen yurtseverleri tutukluyor ve sözde bir yargılamanın ardından Yunanistan’daki esir kamplarına götürüyordu. Hatta Belediye Başkanı Alaiyelizade Mehmet Efendi bile tutuklanmış, birkaç gün sonra da salıverilmişti.Yunan işgal kuvvetleri komutanı kasabada sürüp giden gerginliği yumuşatabilmek için Müftü Halil Kemal Efendi’den, halkı sakinleştiren bir hutbe okumasını istemişti. O Cuma günü Gazanferağa Camii’nde minbere çıkan Halil Kemal Efendi, cemaate şöyle seslendi:

“Ey cemaat-ı Müslimin,Yunan komutanı, benim size, işgali tanıyın ve konan kurallara harfiyen uyun dememi istedi. Yunanlılar adına hutbe okumaktansa ölmeyi tercih ederim. Allah ve resulünün isminin yanında bu zalimlerin ismi asla geçemez. Onlara itaat etmek, Allah ve onun resulüne isyan demektir. İsyan geçicidir ve Allah’ın yardımı ile zafer yine bize nasip olacaktır.”

Bu konuşma, Müftü Kemal Efendi’nin Yunan Divan-ı Harbi”nde yargılanarak 101 yıl gibi ağır bir ceza almasına neden oldu.Halil Kemal Efendi önce Uşak’a, oradan da Atina yakınlarındaki esir kampına götürülmek üzere İzmir’den deniz yolu ile Pire Limanı’na gönderildi. Atina Esir Kampı’nda kendisi gibi 5 Gedizli yurtsever daha vardı. Çileli esir hayatı1923 yılında Yunanistan ile Türkiye arasında imzalanan Esir Mübadelesi Anlaşması’na değin sürüp gitti.Gediz’e döndüğünde hasta ve yorgundu. 1933 yılında genç denebilcek yaşta iken vefat etti.