17.10.2016

Vali Ahmet Hamdi NAYİR Müftülük Toplantısına Katıldı

Kütahya Valisi Ahmet Hamdi Nayir, Kütahya İl Müftülüğü Ekim Ayı Personel Toplantısına katıldı.

Kütahya İl Müftülüğü bünyesinde görev yapan İmam-Hatip, Müezzin Kayyım ve Kur’an Kursu öğreticileri ile birlikte yapılan toplantı Kur’an-ı Kerim tilavetiyle başladı.

“ATANMIŞLIKLA OLMUYOR, ADANMIŞLIKLA OLUYOR”

Kur’an-ı Kerim tilavetinin ardından Vali Ahmet Hamdi Nayir din görevlilerine hitap etti.  Habil ile Kabil arasında başlayan mücadelenin din görevlileri aracılığıyla bugün de sürdürüldüğünü ifade eden Vali Nayir, “Habil ile Kabil ile başlayan iyi ve kötünün mücadelesi dünyanın her döneminde her toplumda olagelmiş bir mücadele. Sizler de göreviniz itibariyle bu iyi ve kötü mücadelesinin yönlendiricisi, teşvik edicisi olarak dünyayı daha yaşanabilir olması için, bir gayretin içinde olması gereken bir mesleğin, bir mensubiyetin temsilcilerisiniz. Kendi inanç dünyamızda bunu Emr-i bi'l ma'ruf ve nehy-i anil münker olarak kısaca özetleyebileceğimiz hadisenin yalnızca sizlere özel bir görev olmadığını sizler benden çok daha iyi biliyorsunuz. Bu duygunun bütün insanlara taşınması, büyük- küçük, kadın-erkek herkese yayılması için sizlere düşen görev var. Ben yapıyorum yeter düşüncesiyle değil, görev yaptığınız her yerde sizle muhatap olan herkese, iyi ve kötü mücadelesinde olması gereken noktayı sizler öğreteceksiniz. Toplumda huzur istiyorsak, geleceğe ümitle bakmak istiyorsak yapılması gereken hadise bu. Sizler bu kadar önemli bir görevin temsilcileri olarak bu ağırlığı, bu mesuliyeti omuzlarınızda hissederek toplumumuzun ihtiyaç duyduğu hizmeti yapmakla mükellefsiniz. Bu tür görevler atanmışlıkla olmuyor, mutlaka adanmışlıkla oluyor. Eğer kendimizi bu göreve adayamıyorsak bir eksiklik var demektir. 120 Bin'in üzerinde Diyanet görevlimiz var. Bu hiç küçümsenecek bir rakam değil. İçinde bulunduğumuz sıkıntılara baktığımızda, bu 120 Bin personelimizin görevini hakkıyla yaptıktan sonra elde edilecek sonuç mu diye kendimizin iç muhasebemizi yapmamız lazım” dedi.

“GÖREVİNİZİ TAM YAPMAZSANIZ YENİ 15 TEMMUZLAR YAŞARIZ”

‘İşinizin hakkını verin’ diyen Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Kainatta bildiğimiz bir metot var. Boşluk tanımayan bir kainat havası içindeyiz. Bir bardak boşsa havayla doludur; yarısı suyla dolu ise, diğer yarısı havayla doludur.  Eğer siz görevinizi tam yapıp eksiklik bırakmazsanız orası boş kalmaz. Orayı mutlaka birileri iyi veya kötü doldurur. Ondan sonra da sonuçlarına katlanamayacağımız, ülkeyi huzursuz eden, en son 15 Temmuz'da da yaşadığımız  manzarayı hep birlikte görürüz. Buradan kendi camianız olarak üzerinize düşen mesuliyeti en derin şekilde hissetmeniz lazım. Diyanet İşleri Başkanlığımız bunun muhasebesini yapıyor, görüyoruz. Ama bu iş, yalnızca Ankara nezdinde olacak bir iş değil. Arkadaşlarımızın mutlaka bu konuda kendi çevrelerinde birçok hususun olduğunu da fark etmesi lazım.  Bizlerin sizlerden beklediği birer hüsn-ü misal olmanızdır. İyi örnek olmanız, yalnızca söyleyen değil, söylediklerini yaşayan birer fert olarak, en güzel eğitimin lisan-ı hal ile verilen eğitim olduğu bilinciyle bu görevi yapmanız lazım. Eğer geleceğe daha güvenli bakmak istiyorsak yapmamız gereken hadise bu. Eğer söylediklerinizi yaşantınızla gösterebiliyorsanız, söylemenize bile gerek kalmayabilir. Diyanet camiamızın dikkat etmesi gereken husus bu” ifadelerini kullandı.

“BAŞARINIZ KADAR BAŞARISIZLIĞINIZ DA BENİ İLGİLENDİRİYOR”

Köylerdeki okulların kapatılmasıyla birlikte en uç noktaların din görevlileri olduğuna dikkat çeken Vali Ahmet Hamdi Nayir, “Öncelikle bizim hayatımızda güzel örneği oluşturmamız lazım. Biz güzel örneği oluşturabildiğimiz takdirde belki de Kur’an-ı Kerim’deki Fatiha’yı zor okuyan cemaatimiz size bir Kur’an ayetiyle cevap verir; ‘Yapmadığınızı niye söylüyorsunuz’ der. Bunları yaşamamak için öncelikle kendimizle bir muhasebe yapmamız lazım. İslamiyet’te ruhban sınıfı yok. Kurtulmuş dediğimiz hiç kimse yok. Osmanlı Devleti şeyhülislamlarından Diyanet İşleri Başkanımıza kadar, müftümüzden cami görevlilerimize kadar kimse kurtulmuş değil. Herkes bu sınavın içinde. Onun için kimse ‘kurtulduk’ düşüncesiyle hareket etmemeli. Herkes topluma ve kendine karşı olan vazifelerini mutlaka yerine getirmeli. İnanıyorum ki çoğunuz bunları en üst derecede yapıyorsunuz ama tekrarında fayda olan hususlar olarak bunları sizlerle paylaşma arzusundayım. Herkes üzerine düşen görevi yaparken içinde yaşadığımız dünyayı ve geleceğin dünyasını şekillendirecek kişiler olarak sizleri görmek istiyoruz. Köylerimizde büyük bir göç var. Köylerimizdeki okulları kapattık, taşımalı sistemi kaldırıp öğrencilerimizi başka yerlere götürmeye başladık. Dolayısıyla bizim en uç noktalarımız din görevlilerimiz oldu. Köylerimizde yalnızca imamlarımız kaldı. Dolayısıyla beklentilerimiz yüksek. Toplum geneline sizler hitap ediyorsunuz ve günün belli saatlerinde bir araya geldiğiniz insanımıza etki edecek bir mekanizmamız var. Onları ruhundan ve kalbinden yakalayabilecek bir imkana sahipsiniz. Eğer bunun farkındaysak bugünümüze de yarınımıza da vereceğimiz çok şeyin olduğunu bilmemiz lazım. Merkezi yönetimin ildeki en üst temsilcisi olarak sizlerin yaptığından da yapamadığında da ben sorumluyum. Bunları size hatırlatmak görevim. Sizin başarınız kadar başarısızlığınız da beni ilgilendiriyor. Yaşanan hadiselerin her birinde öğretmen kendine pay biçsin. “Ben neyi eksik öğrettim ki bu istenmeyen durum, olumsuzluk, saygısızlık ortaya çıktı diye düşünsün.” Aynı şekilde din görevlileri ve aileler de düşünsün.” Kimse topu başkasının ayağına vermeden, kendi göreviyle ilgili olarak yapacaklarını bir değerlendirip buna ait bir muhasebesini yapması lazım. Bizlerin üst yönetim olarak sizlerden beklentilerimiz bunlar. Bu tür bir araya gelişler mutlaka kendi mesleki problemlerinizin görüşülüp tartışıldığı ve önümüzdeki bir ay içerisinde yapılacakların ortaya konduğu, geçmişin muhasebesinin yapılabildiği toplantılar olmalı. Mutlaka bildiklerinizi, bilmediklerinizi burada paylaşıp, geri döndüğünüzde bir öncekinden daha iyi bir noktada olacak gayretin, heyecanın içerisinde olması lazım” şeklinde konuştu.

“HAYATIN HER KÖŞESİNDE SİZE DÜŞEN BİR GÖREV VAR”

Din görevlilerinin toplumdaki yerine ve görev alanlarına dikkat çeken Vali Nayir, “Bu gün hayatımızı çok kötü saran bir hadise var. Alışkanlık ülfet diye söylediğimiz bu hadise bizi yoruyor aslında, tazeliğimizi kaybediyoruz. Bu tür toplantılar o tazeliğin hatırlanmasına vesile olmalı. Sizleri bir araya getiren burada bir program düzenleyen bir yapının, bu tazeliğin muhafazası için her ay yapılan toplantıya yeni bir konuyla, yeni bir gündemle başlaması lazım. Nasıl Camiler ve Din Görevlileri Haftasında her yıl yeni bir tema işliyorsak sizler de böyle bir tazelenme içerisinde, yıpranmamak, aynı yerde kalmamak için yeni bir havayı, yeni bir konuyu teneffüs edip, geri döndüğünüzde o heyecanı sizlerin eliyle biz 570 bin Kütahyalıya taşıyabilme imkanına sahibiz. Yalnızca ben il merkezini düşünmüyorum, ilçe merkezlerimizde müftülerimizin başkanlığında bir araya gelen din görevlilerimiz aynı tazeliği aynı heyecanı oraya da taşıyabilirler. Sizlerin görev yapmanıza yardımcı olacak hususlar varsa biz de bu konuda kapımızı açık tutuyoruz. Hiyerarşiye dikkat ediyoruz. Eğer il merkezindeyse il müftüsü tarafından, ilçelerde ise ilçe müftüleri, Kaymakamlarımız aracılığıyla bize getirilen hususlara biz imkanlarımız ölçüsünde hizmet vererek, sizlerin çalışmasını kolaylaştırmak için elimizden geleni yapmak zorundayız. Hayatın her köşesiyle ilgilisiniz. Trafikte bir problem varsa mutlaka size düşen bir görev vardır, sağlıkta bir problem varsa size düşen bir görev vardır, aile içi bozuklarda bir problem varsa size düşen bir görev vardır, hırsızlık, yolsuzluk artmışsa yine size düşen bir görev vardır. Yüce dinimizin her konuda söylediği bir söz var, her konuda koyduğu hüküm var bunlar sizin tarafından bilinmiyor veya aktarılmıyorsa, hayata bir davranış halinde uygulanmıyorsa eksiğimiz var demektir. Amacımız, yarın hesabını vereceğimiz bir yüzle huzura çıkmak olmalı. Eğer bu konuda şu salondakiler yardımlaşma içerisinde olursa bu aynı zamanda bir fiili duadır. Cenab-ı Hakk’ın daha iyiyi nasip etmesi için sizin buraya gelmenizin bir sonucu olur inşallah. Her gün mutlaka bir önceki günden daha ileriye götürecek tarzda, kendi hizmetimizi, kendi gayretimizi, kendi faaliyetimizi yürütelim” diye konuştu.

Vali Ahmet Hamdi Nayir’in toplantıya katılmasından dolayı memnuniyet duyduğunu ifade eden İl Müftü vekili Veysel Kükrek günün anısına Vali Nayir’e tablo takdim etti.